Denizli Emek ve Demokrasi Platformu, 12 Eylül 1980 darbesinin 45. yılında protesto etkinliği düzenledi. Platformun çağrısıyla Belediye Sanat Merkezi önünde toplanan grup, darbenin anısını yaşattı ve etkilerini anlattı. Etkinlikte, darbe dönemindeki hak ihlalleri ve baskılar vurgulandı.
Platform adına konuşan Havva Meşe, darbenin ülkeyi karanlığa sürüklediğini belirterek, mevcut zihniyetin tek adam rejimiyle devam ettiğini ifade etti. Konuşmada, darbeden kurtulmanın yolunun iktidar değişikliği olduğu belirtildi. Katılımcılar, sloganlar atarak demokrasi taleplerini dile getirdi.
"ASKERİ VE SİVİL DARBELERE KARŞI, BAĞIMSIZ YARGI DEMOKRATİK TÜRKİYE!"
12 Eylül askeri darbenin üzerinden 45 yıl geçtiğini belirten Havva Meşe, “Darbe döneminde resmi rakamlara göre 630 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi işkenceli sorgulardan geçerek yargılandı. Cezaevlerinde ise işkence sonucu 171 kişi olmak üzere yaklaşık 300 kişi öldü. 571 kişiye idam cezası verildi, 50 kişi idam edildi. Çok sayıda insan iltica etmek zorunda kaldı, bir kısmı vatandaşlıktan çıkarıldı. Güvenlik devletinin takibine takılanlar kamusal haklarından menedildiler. Başlıca sendikalar kapatıldı, parlamentodaki partilerin kapılarına kilit vuruldu liderleri gözetim altına alındı. Çok sayıda yayın yasaklandı, gazeteciler yüzlerce yıllık ceza talebiyle yargılandılar.” Dedi.
“İŞÇİLERİN KAZANILMIŞ HAKLARI GERİYE GÖTÜRÜLDÜ”
Meşe, 12 Eylül’ün sadece hak ihlalleri, baskı ve özgürlüklerin yok edilmesinden; işkence, idam ve hukuksuzluktan ibaret olmadığını belirterek, “Cunta 24 Ocak Kararları denilen iktisadi pakette ifade bulan neoliberal politikaların Türkiye’de uygulanabilmesi için muhalefetin susturulması, işçi ve halk hareketlerinin durdurulması için iktidara el koymuş ve böylece sermayenin yeniden üretim ve dolaşımının önündeki engelleri ortadan kaldırmaya soyunmuştur. Sonuçları açısından; işçilerin kazanılmış hakları geriye götürüldü, işçi ve emekçiler baskı altına alındı, örgütlülükleri zayıflatıldı, darbecilerin yayınladığı genelge ile kıdem tazminatına tavan getirildi. TİS’lerde Yüksek Hakem Kurulu yetkilendirildi ve 1981-1983 arası 148 toplu iş sözleşmesi Yüksek Hakem Kurulu tarafından bağıtlandı. 1980 ile 1987 arasında reel ücretler yüzde 40 geriledi.
12 Eylül'ün gerçek nedenleri arasında yer alan 24 Ocak kararlarının işlevini bugün IMF destekli Erdoğan-Şimşek imzalı OVP uygulamalarında yaşıyoruz. Acımasız sömürü, vahşi çalışma ve yaşam koşulları, ağırlaştırılmış esnek çalışma, işsizlik, hayat pahalılığı, vergi adaletsizliği eşliğinde devlet eliyle yürütülen soygun ve yağma düzeni. Elbette bu kara düzenin mimarı ve yürütücüsü, bütün zenginlikleri kendi kontrolüne alan, denetlenemeyen, halkın seçtiklerini görevden alarak kayyım atayan, yasalar ve yargı operasyonlarıyla muhalefetini susturan, yarattıkları gündemlerle her gün halka ayar verme peşindeki tek adam yönetimidir. Eti Maden greviyle birlikte 22 yıllık AKP döneminde yasaklanan grev sayısı 22 oldu. 200 binden fazla işçinin grevi Cumhurbaşkanı imzasıyla yasaklandı. 12 Eylül’de askıya alınan sendikalaşma hakkı bugün de iktidar eliyle fiilen engelleniyor. Hak arayan işçiler polis ve jandarma şiddetiyle yüzleşiyor.” Diye konuştu.
“12 EYLÜL BUGÜNDE SÜRÜYOR”
Denizli Emek ve Demokrasi Platformu olarak, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin de bugün iktidarın uygulamaya çalıştığı sivil darbenin de karşısındayız. Hukuksuz gözaltılara, işkenceye, sansüre, hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına, anti demokratik uygulamalara karşı birlikte ses yükseltiyoruz. Bağımsız yargı, demokratik Türkiye için tüm kamuoyunu mücadeleye ve birleşmeye davet ediyoruz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!
Basın açıklamasında katılımcılar sık sık, Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz, katil ABD Ortadoğu’dan defol, darbecilerden hesabı, emekçiler soracak, Faşizme karşı omuz omuza sloganları atıldı.
