DTO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen “Dondurarak kurutma, bahçe ürünlerinin muhafazası ile meyve ve sebzelerinin ulusal ve uluslararası pazarlanması” konulu konferansa çok sayıda konuk ve konuşmacı katıldı.
DTO Başkanı Uğur Erdoğan, etkinlik öncesindeki konuşmasında, yeni yatırımların ve ihracatçılar kervanına katılmak isteyen işletmelerin önünü açmak için büyük çaba harcadıklarını vurguladı.
Erdoğan, “Tarım sektörünün ihracatımızdaki payı yüzde 8’e yakın. Neden daha fazla olmasın? Dondurarak kurutma, bahçe ürünlerinin muhafazası ile meyve ve sebzelerinin ulusal ve uluslararası pazarlanmasını canlandırmak ve bu alandaki ihracatımızı daha da artırmak istiyoruz. Bugünkü konferansımızın ana amacı da budur. Bu konudaki çabamız, kesintisiz ve artarak da devam edecektir” dedi.
Erdoğan, konuşmasında, oda olarak Denizli’de, ticari değeri bulunan endemik türlerin tespiti ve envanteri araştırmasını yaptırıp şehrin bu potansiyelini harekete geçiren, sanayiye kazandıran öncü bir kurum olduklarını da vurguladı; “Denizli’miz 26 farklı sektörde, 2905 ürün grubunda 185 ülkeye ihracat yapan önemli bir değerdir. 333 milyon dolarlık bir tarım ihracatı var. Denizli’de 2940 çeşit bitki yetişiyor; bunlardan 50’si sadece bize özgü. Bunun kıymetini iyi bilmeli” dedi.
“ MEYVE VE SEBZE İHRACATIMIZI, ARTIRMAK İSTİYORUZ”
Erdoğan, 4 yıl önce Sarayköy Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde bitki üretim tesisi kurulması amacıyla yatırımcı kuruluşlara arsa tahsis belgelerini dağıttıklarını ve seracılık faaliyetlerini desteklediklerini de anımsattı. Başkan Erdoğan, “Onlar artık işinin başındalar ve işletmeleri her geçen gün daha da büyüyor. Şimdi yeni yatırımların önünü açmak için çaba harcıyoruz. Dondurarak kurutma, bahçe ürünlerinin muhafazası ile meyve ve sebzelerinin ulusal ve uluslararası pazarlanmasını canlandırmak ve bu alandaki ihracatımızı artırmak istiyoruz. Bugünkü konferansımızın ana amacı da budur. Emek veren, katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“ DENİZLİ’DEKİ TARIM FAALİYETLERİNİ ÖNEMSİYORUZ”
PAÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ise PAÜ Ziraat Fakültesi’nin hem şehire hem de sektöre çok büyük katkılar sağlayacağını söyledi. Rektör Kutluhan, “Üniversitemizdeki Ziraat Fakültemiz, açıldıktan sonra çok büyük işler yaptı, yapıyor. İlçe ilçe Denizli tarımını ele alıyoruz. Nasıl kolay yetiştirebiliriz? Nasıl bunu sunabiliriz? Bunların araştırmalarını ve çalışmalarını yapıyoruz. Diğer taraftan Çal, Çameli ve Acıpayam’daki arazilerimizde de üretimler yaparak Denizli’mize katkı sağlıyoruz. Tarımda çok emek harcayarak ürettiğimiz ürünlerin maalesef karşılığını alamıyoruz. Bu toplantı, ürünlerin değerlendirilmesi noktasında hepimize ışık tutacak ve yeni bir yaklaşımla bu işlere yön verecektir.” diye konuştu.
“ÜRÜNLERİMİZİ, PAZARLARA ULAŞTIRMAK ZORUNDAYIZ”
Soğutma, Muhafaza, Taşıma Bilimleri ve Sanayicileri Derneği (SOMTAD) Başkanı, Bursa Uludağ Üniversitesi’nin Bahçe Bitkileri Bölümü’nden Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rahmi Türk de ürünlerin tüketicilere ulaşıncaya kadar çok ciddi kayıplar yaşandığına, bu konuda çeşitli önlemler alınması gerektiğine işaret etti. Türk, “Denizli tarımı, üniversitenin desteği ile daha da geliştirecektir. Bizler SOMTAD olarak Denizli tarımını bir adım daha ileriye götürmek, sizleri yeni teknolojilerle tanıştırmak için buradayız.” dedi.
TÜRKİYE’DEN AVRUPA BİRLİĞİ’NE İHRAÇ EDİLEN İLK SÜT ÜRÜNÜ DENİZLİ’DEN
İl Tarım ve Ormancılık Müdür Yardımcısı Şehla Akpınar ise pandemi, savaşlar ve iklim krizlerinin güvenli üretimin ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkardığını ifade etti. Akpınar, “Bakanlığımız; tarladan sofraya, çiftlikten çatala güvenli ve sürdürülebilir gıda temini için çalışmaktadır ve çeşitli projeler üretmektedir. Ancak bu sadece kamunun tek başına mücadelesiyle başarılı olabileceği bir konu değildir. İş birliğine ihtiyaç vardır.” diye konuştu.
“DENİZLİ’DE TARIM İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ KURULMALIDIR”
En son konuşmacı Denizli Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Hamdi Gemici idi. Gemici, Denizli’de yetiştirilen ürünler hakkında detaylı bilgiler verip daha iyi ürün elde edilmesi için yapılabileceklerle ilgili kısa bir konuşma yaptı. Gemici, “Küresel iklim değişikliğinin yol açtığı sıkıntılar, had safhaya ulaştı. Maalesef bununla ilgili önlem almada da geç kaldık. Bütün dünyada küresel iklim değişikliğine uygun ürün desenleri oluşturuldu. Yani kuraklıktan en az etkilenen çeşitler üretilmeye başlandı. Ancak bizler, hala eski usullerle üretime devam ediyoruz. Bu durum, ilerleyen süreçte bizim için büyük bir kayıp demektir.” dedi.
