Türkiye’de genç nüfusun azalması ve yaşlı nüfus oranının artması, yeni sosyal politikaların geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Aile ve Gençlik Bankası üzerinden sağlanan faizsiz evlilik kredisi ile üçüncü çocuğunu doğuran annelere memur olma hakkı tanınmasını öngören kanun teklifleri, bu soruna çözüm arayışının bir parçası olarak öne çıkıyor.
EVLİLİK KREDİSİNE ÇOCUK TEŞVİKİ
Aile ve Gençlik Bankası tarafından genç çiftlere sunulan faizsiz evlilik kredisi, iki yıl geri ödemesiz olarak veriliyor. Yeni düzenlemelerle, çocuk sahibi olan çiftlerin kredi borçlarının silinmesi ya da azaltılması hedefleniyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürü Enes Efendioğlu, bu konuda çalışmaların devam ettiğini belirtti.
Efendioğlu, “Evlilik kredisi şu anda faizsiz olarak sağlanıyor ve geri ödemesi iki yıl sonra başlıyor. Çocuk sahibi olan çiftlerin borçlarının çocuk yardımına sayılması veya devletin bu borçlardan feragat etmesi gibi modeller üzerinde duruyoruz” dedi. Kademeli bir yapı öneriliyor: İlk çocukta borcun yüzde 25’i, ikinci çocukta yüzde 50’si, üçüncü çocukta ise tamamının silinmesi planlanıyor.
ÜÇ ÇOCUKLU ANNELERE KPSS’SİZ MEMURLUK
İYİ Parti tarafından TBMM’ye sunulan kanun teklifi, üçüncü çocuğunu doğuran kadınlara KPSS şartı aranmadan kamu kurumlarında memur olma hakkı tanınmasını öngörüyor. Teklif, ilkokul mezunlarından üniversite mezunlarına kadar farklı eğitim seviyelerine uygun kadrolar sunuyor. İlkokul ve ortaokul mezunları hizmetli kadrolarına, lise ve üniversite mezunları ise öğrenim durumlarına göre memur kadrolarına atanacak.
Teklifin koordinasyonu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından yürütülecek. Atamalar kura yöntemiyle yapılacak ve hak sahiplerinin yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymemiş olması, kamu hizmetinden yasaklı olmaması ve genel sağlık şartlarını taşıması gerekecek. Teklif, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülecek ve kamuoyunda “3. çocuğu yap, memuriyeti kap!” sloganıyla yankı buluyor.
DOĞURGANLIK ORANLARI DÜŞÜYOR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’nin toplam doğurganlık hızı 2001 yılında 2,38 iken, 2023’te 1,51’e geriledi. Yaşlı nüfus oranı ise 2019’da %9,1 iken, 2024’te %10,6’ya yükseldi. Projeksiyonlar, 2080 yılında her üç kişiden birinin 65 yaş üstü olacağını gösteriyor. Bu veriler, doğurganlığı artırmaya yönelik politikaların önemini ortaya koyuyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, aile yapısını güçlendirmek ve kadınların ekonomik bağımsızlığını desteklemek için bu tür teşviklerin yaygınlaştırılmasını hedefliyor. Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, “2025 Aile Yılı kapsamında, sağlıklı ailelerle güçlü yarınlar inşa edeceğiz” açıklamasında bulundu.
KAMUOYUNDA TARTIŞMALAR SÜRÜYOR
Evlilik kredisi ve memurluk hakkı gibi teşvikler, nüfus artışını desteklemeyi amaçlasa da, ekonomik ve sosyal etkileri tartışma konusu. Bazı kesimler, bu düzenlemelerin kadınların çalışma hayatına katılımını artıracağını savunurken, diğerleri uygulamaların detaylarının netleşmesi gerektiğini belirtiyor. Tekliflerin yasalaşması için TBMM’deki görüşmeler kritik önem taşıyor.