DBB Meclisi Mayıs ayı ikinci oturumunda gündemde yer alan maddelerden birisi de yeni içkili yerlerin belirlenmesiyle ilgiliydi. Salı günü yapılan ilk oturumda meclise sunulan DBB’ye ait Mehmetçik Mahallesi’ndeki Beyaz Kafe, Kınıklı Mahallesi Anfi Park karşısındeki DBB Tesisi, Çamlık'taki Hayat Kafe, Yenişehir Mahallesi Yusuf Batur Caddesi'ndeki (Yürüyüş Yolu) Butik Kafe ve Gerzele Mahallesi'ndeki Değirmen Kafe’nin içkili yer bölgesi ilan edilmesine ilişkin önerge Hukuk Komisyonunda incelendi.

KAYMAKAMLIKLARDA 3 YERE İZİN ÇIKTI

 Meclise sunulan komisyon raporunda, Pamukkale Kaymakamlığının Beyaz Kafe ile Anfi Tiyatro karşısındaki tesis, Merkezefendi Kaymakamlığının da Butik Kafe için olumlu görüş bildirdiği, diğer iki tesise izin verilmediği belirtildi.

Kent Konseyi TMMOB’a bağlı odalar ile bir araya geldi Kent Konseyi TMMOB’a bağlı odalar ile bir araya geldi

DEĞİRMENCİ: HANGİ SEBEP BİRİNCİ AYDA İÇKİLİ YER İLAN ETMEYİ GEREKTİRDİ?

 Komisyon raporunun okunmasının ardından söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Ali Değirmenci, "Seçim dönemindeki vaatlerini inceledim. Büyükşehir Belediyesi Sosyal Tesisleri'nin içkili yer olarak ilan edileceğine dair bir beyanınızı görmedim. Acaba sizi birinci ayınızda tesislerin içkili yer olarak  ilan edilmesine iten bir sebep var mıdır?" diye sordu.

Çavuşoğlu, bu soruya "Bitti mi? Toptan cevap veririm başkan. Karşılıklı olur o zaman. Bir ben söylerim, bir siz, amaca hasıl olmaz. Karşı oy şerhinizi yazmışsınız. Onun dışında ekstra beyanınız varsa onu da alalım. Sorunuzu büyük bir keyifye cevaplayacağım" karşılığı verdi.

Servergazi Değirmen Kafe’nin mezarlık bölgesinde yer aldığını, kaymakamlığın olumsuz görüş bildirmesine rağmen buranın içkili yer haline getirilmesine karşı olduklarını söyleyen Değirmenci, şöyle devam etti: “Beyaz Kafe içkili yer haline getiriliyor. Yanında buz pateni, yürüyüş yolları, okul ve karşısında Ziya Tıkıroğlu Açık Hava Tiyatrosu'nun bulunuyor. Kınıklı'daki yer yurtlar bölgesiyle iç içe. Kaymakamlıkların görüş bildirmesiyle 5 yerin 2'sinden vazgeçilmiş. Gönül isterdi ki 5'inden de vazgeçilsin. Kimsenin özel hayatına karışmayız. İçki kullanılmasına da karşı değiliz. Ancak yeterli sayıda içkili mekan olduğunu düşünüyoruz. İnsanların ailecek, çoluğuyla çocuğuyla gittiği mekanlarda yan masada içki tüketilirken orada bir ailenin rahat oturamayacağını düşünüyoruz. Denizli halkının, gençlerin, kadınların kullandığı mekanları maalesef içkili yer bölgesi ilan ediyoruz. Buralar Denizli halkına ait. Kamuya ait yerlerin içkili hale getirilmesini anlamsız buluyoruz. Bu nedenle kararın tekrar gözden geçirilmesini rica ediyorum."

KABADAYILAR:  OLDU BİTTİYE GETİRİLMESİN

 AK Partili Feride Kabadayılar da "Bir Kadın ve anne olarak söz aldım. Benim de evlatlarım var. Okuldan çıktıklarında bu kafelerde güvenli şekilde vakit geçirebiliyorlar. Bu düzenlemeyle çocuklarımızı belediyenin kamusal alanlarına gönderemeyeceksek çocuklarımızı nerelerde vakit geçirsinler? Bu konuda vicdanınızın sesini dinlemenizi istiyorum. Bu maddeler gündeme geldiği andan itibaren telefonum hiç susmadı nasıl böyle bir şey olabiliyor diye. Grupta çoğunluğunuz olması nedeniyle olup bittiye getirilerek kabul edilmesine karşıyım. Konunun tekrar gündeme alınmasını, bu yanlıştan bir an önce geri dönülmesini rica ediyorum" dedi.

ÇAVUŞOĞLU: BİR KAŞIK SUDA FIRTINA KOPARILIYOR

Eleştirileri yanıtlayan DBB Başkanı Büment Nuri Çavuşoğlu, "Sorunuzdan başlayayım. Evet, en büyük vaadimiz toplumun yaşam hakkına saygılı olacağımıza ve herkese mesafede duracağımızı her yerde beyan ettik. Vaatlerimiz arasında eşiklik vaadi vardır. Eşitlik vaadimizi hangi şartlar yerine getiriyorsa ya da hangi projede varsa uygulayacağız, birçok yenilik yapacağız. Yapacaklarımızın çoğu vaatlerimizde yer almayabilir. Beş yılı açıkladığımız 30 vaatle bitirmeyeceğimizden emin olabilirsiniz. Bir kaşık suda fırtına koparmanın ötesinde kamusal alanı tarif ederken Denizli'deki tüm kamusal alanlarda içkili işletme açılıyormuş gibi bir algı oluşuyor ki, on binlerce kamusal alan var. BELTAŞ'a ait 30'a yakın işletme var. Bunlar sadece 3 tanesi gündemimizde. Nasıl bir toplumda yaşadığımızı düşünüyorsunuz anlamakta güçlük çekiyorum" diye konuştu.

"AKP DÖNEMİNDE HER ŞEY KUMAR OYNANABİLİR HALE GELDİ"

Yaşama saygıya, herkesin her şartta eşit olması gerektiğine inandıklarını belirten Çavuşoğlu, "Bugün çocuklarımızın geleceğini korumayla ilgili bir kaygı içerisindeysek ya da toplumun alkol ve uyuşturucuyla ilgili bir mücadelesi olacağı konusunda bir düşüncenizin varsıllaşması durumunda bulunduğunuz grubun, grubunuzun partisinin, iktidarın yıllardır bu memlekette alkol ruhsatı verdiğini en iyi sizin bilmeniz gerektiğini düşünüyorum. Tabii insanları kötü alışkanlıklardan hep beraber kurtaralım. Çocukluğumdan hatırlıyorum, bir Spor Toto vardı, kumar anlamında oynanabilen. AKP'nin 20 yıllık iktidarı döneminde neredeyse her sokak bir sitesi, neredeyse her şeyde kumar oynanabilen hale geldik ki, toplumu koruma konusundaki kaygınızın bütün unsurlarıyla yaşama geçmesini sizden daha fazla isterim" ifadelerini kullandı.

"ÇOCUKLAR İSTİSMARA, TECAVÜZE UĞRADIĞINDA DA HASSASİYET GÖSTERSEYDİNİZ"

"Alkol bir iradedir. Bir sonucu varsa ancak kendisini ilgilendiren bir şeydir. Uyuşturucu kullanma yaşı 13-14'lere kadar inmiş bir şehirden bahsediyoruz. Asıl sorgulanması gereken yasal olanların dışında gayri yasal işlerin 20 yıllık iktidarın sonunda buraya nasıl gelindiği konusunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum" diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İki günlük süreçte hassasiyetlerin yükseldiğinin de farkındayız. Fakat aynı arkadaşlarımız bu hassasiyetleri keşke 7-8 yaşındaki çocukların gayrimeşru hayatlar içerisinde akibetleri ne olduğu bellli olmayan sonla karşılaştığında, istismara maruz kaldığında gösterebilmiş olsaydı. Bir yurtta tecavüze uğrandığında 'bir kereden bir şey olmaz' diyenlerin bakan olduğu zaman bir anne olarak aynı duyarlılığı gösterebilseydiniz. Annesiyle babasıyla girilen bir mekanda o çocuğun ahlakının bozulacağını düşünüyorsanız ahlak sisteminizi bir kere daha sorgulamanız gerektiğini düşünüyorum. Hassasiyetlerimizi artırarak sürdüreceğiz. Ama yaşama saygıyı bundan sonra her şartta hayata geçireceğimizden emin olabilirsiniz. İçeniyle içmeyeniyle, sağcısıyla solcusuyla ve bizim gibi düşünmeyeniyle hepimizin ortaklaşabileceği bir şehir yaratacağız. Kimse kimseyi ötekileştirmeyecek. Kötülüğün anası aranıyorsa kesinlikle alkol değildir. Bir kötülüğün anasını arıyorsanız toplumsal yozlaşmadır. Asıl sorun gelir dengesindeki uçurumdur. Çocuğuna harçlık veremeyen annenin yaşadığı buhrandır. 17 bin lira maaş alıp 10 bin lira ev kirası ödediği için intihar etmek zorunda kalan babanın yaşadığı durumun sorgulanması gerekir. Bu toplumda bir şeyleri sorgulamaya başlayacaksak önce adaletsiz düzeni sorgulamak lazım.

 30 tane mekanın içinde 3 tane var. Binlerce kamusal alan içerisinde 3 tane alkol ruhsatı verilmesinin Denizli’nin kültür yapısının bozulacağını düşünüyorsanız çok büyük yanlış içerisindesiniz. Ahlak ölçüsü 2 bira ise bizim o ölçüm tarafında yokuz. Bir ahlak ölçüsü belirleyeceksek seçim gecesi bu binadan çıkarılan evrakların hesabını vermek lazım. Yasaklarla değil, özgürlükleriyle anılan, herkesin kendi hür iradesiyle davranabileceği bir şehir yaratacağız."

“ İNSANLARIN AYRIŞMA NOKTALARI ALKOL DEĞİL”

Her şeyin alkole bağlanmasını doğru bulmadığını kaydeden Çavuşoğlu, "Siz, ‘bu mekanların fiziki şartları uygun, bir tarafını alkollü yapalım, bir tarafını yapmayalım’ derseniz eyvallah, değerlendiririz. Ama şundan vazgeçin, insanların ayrışma noktaları alkol değil. İnsanların ayrışma noktası yetim hakkı yenilmesi, hayatlarının çalınması, geleceklerinin sömürülmesi. Korkmayın, aynı yere birlikte oturabiliriz. Kesin çizgilerle ayrışan değil, kaynaşarak yaşayan Denizli yaratacağız" ifadelerini kullandı.

Editör: Orhun Çoban