Ebeveynlerin en büyük kaygısının, ‘Acaba çocuğum yeni bebeğimizi kıskanır mı?’ düşüncesi olduğunu belirten Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Uzmanı Klinik Psikolog Gülşah Özcan, “Ebeveynlerin bu kaygısı, çocukta da ‘demek ki burada olumsuz bir durum var ve bu durumda kaygılanmak gerekiyor’ şeklinde algılanıyor ve çocuk gerçekten kaygılanmaya başlıyor. Burada ebeveynlerin çocuğunu tanıyor olabilmesi, ona göre sağlıklı iletişimler kurabilmesi önemlidir” dedi.

Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Gülşah Özcan, kardeş bekleyen çocuğa nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili tüm merak edilenleri açıkladı.

“İLETİŞİM ÖNEMLİ”

Sağlıklı iletişimin yollarını açıklayan Psikolog Gülşah Özcan;  “Doğumun kesinleştiği aylardan sonra çocuğa bu haberi vermek daha yararlıdır. Bunun için ilk dört ay kritik bir dönem olduğu içim çocukla paylaşılmaması önerilir. Ancak çocuk çevreden duyup ailesine sorular sorarsa yalan söylemeyip durumu anlatmak gerekir. Diğer yandan güven duygusunun zedelenmemesi için çocuğu annedeki fiziksel değişiklikleri fark etmeden önce bilgilendirmek gerekir. Kardeş olacağı zaman başta çocuğun sürece hazırlanması gerekir. Bütün süreçleri paylaşmakta bu hazırlık aşamasında önemlidir. Yani kardeşi olacağını, cinsiyetini, onunla birlikte neler yapabileceklerini, olduktan sonra nelerle karşılaşacaklarını anlatma, çocuğun bir bir bilgilendirilmesi ve sürece en başta hazırlanması çok kıymetlidir” dedi.

Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Gülşah Özcan, kardeş bekleyen çocuğa nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili tüm merak edilenleri açıkladı.

 “KISKANÇLIK DUYGUSU İÇİN ÖNERİLER”

Kıskançlık duygusunun önüne geçmek için önerilerde bulunan Özcan, “Bütün ihtiyaçları ebeveynleri tarafından karşılanan ve evin çocuğu olarak ilgi ve sevgiyi üzerinde toplayan çocuğun, yeni bir bebekten sonra kendisine olan bu ilginin azalacağı ve sevginin paylaşılacağı düşüncesiyle kardeşini kıskanması doğaldır. Kardeşi doğduktan sonra ani değişimler yasayan çocuk, bunların nedenini kardeşinin doğumuna bağlar. Bu durum yeni üyeye yönelik kızgınlık duymasına neden olur. O yüzden çocuğun hayatında oluşabilecek değişikliklere bebek doğmadan başlamak gerekir. Anne babaların fark etmesi gereken önemli nokta şudur: çocuğun öfke duyduğu kişi aslında yeni doğan kardeşi değil, Çoğunlukla artık ona eskisi gibi davranmadıklarını düşündüğü anne babasıdır. Ama çocuk bu öfkeyi, ona değişimlerin somut kaynağıymış gibi gözüken kardeşine yansıtır. O yüzden çocuğun bu davranışları önlenmek isteniyorsa aşırı tepki göstermeyip bu konudaki olumsuz duygularını ifade etmesine izin verilmelidir. Aşırı tepki göstermek hem çocuğun öfkesini arttıracak hem de daha sonrasında bunu ilgi çekme amaçlı kullanmasına neden olacaktır. Annenin ve babanın yapması gereken, hamileliği ve doğacak bebeği her zaman pozitif bir duyguyla çocuğa aktarabilmelidir. Ebeveynlerin doğru tutumu sergilemek adına zorlandığı bu gibi kritik durumlarda bir uzmandan destek olmaları da önemlidir” şeklinde konuştu.