SOL Parti Denizli Ekoloji Çalışma Grubu Sözcüsü Abdurrahman Oğuz yaptığı açıklamada, 6831 sayılı Orman Kanunu'nda yapılan değişikliklerle 'orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin' orman arazisi olmaktan çıkarıldığını, bu alanların yapılaşmaya açılmasının önünün açıldığını belirtti. Hükümete istifa çağrısı yapılan açıklamada, "Tüm halkımızı birlikte mücadeleye davet ediyoruz" denildi.

SOL Parti Denizli Ekoloji Çalışma Grubu, 6831 sayılı Orman Kanunu'nda yapılan değişikliklerle hükümetin ormanları talana açtığını vurguladı.

“ORMANLAR ÇETELERE ALTIN TEPSİYLE SUNULMAKTADIR”

Abdurrahman Oğuz, yaz aylarındaki orman yangınları sürerken yapılan değişikliklere dikkat çekerek, "6831 sayılı Orman Kanunu’nda yapılan değişikliklerle ‘orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerler’ orman arazisi olmaktan çıkarılmış, bu alanların yapılaşmaya açılmasının önü açılmıştır. Yangınlar sürerken 28 Temmuz 2021 tarihli Turizm Teşvik Yasası ile ormanlara tek adam rejimi tarafından el konulmasının yolu açılmıştır. Ormanlar üzerinde yetkisi olmayan tek kurum Orman Genel Müdürlüğü haline getirilirken, orman arazileri maden ve turizm şirketlerine, 5’li-10’lu çetelere altın tepsiyle sunulmaktadır." dedi. Oğuz, 30 Kasım tarihinde resmi gazetede yayınlanan 6831 sayılı yasanın 17. Maddesi 3. Fıkrasının uygulanmasına dair yönetmelikle tescillendiği belirterek, "Talanın nasıl ve kimler eliyle yapılacağına dair düzenlemeleri içeren bu yönetmelik, ormanların yok edileceğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.

"ORMANLAR TALAN EDİLMEK İSTENİYOR"

Açıklama, şöyle devam etti: "Giderayak kredi uğruna imzaladığı Paris İklim Anlaşması'na da uymayan saray rejimi, iklim krizinin şiddetlendirdiği sel, yangın, ısınma, su krizi, yoksulluk, gibi sorunlara rağmen orman arazilerini talana, ranta açmaya yelteniyor. Krize soktuğu ülke ekonomisini, orman arazilerini enerji şirketlerine, sermayeye rant aktarma aracına dönüştürüyor. Yönetmelikte yer alan enerji üretim santralleri, haberleşme tesisleri, petrol-doğalgaz arama, jeotermal kaynak, mineralli su arama vb işlemleri için ormanlık arazilerini yok etme sözü veriyor. Yönetmeliğe sözde sosyal sos da katılarak; hastane, sokak hayvanları barınağı, ilk-orta-lise ve dini eğitim tesisi ve ibadethaneleri, çeşitli spor tesisleri için de kamu yararı maskesiyle ormanlar talan etmek istiyor. ‘Çevrecinin daniskası benim’ diyen Cumhurbaşkanı, tüm canlıların, halkın ortak varlığı olan ormanlık arazilerini ranta ve talana açarak çevreciliğin de tarifini gerçekliği bozarak yeniden yazıyor. Ekonomik krizle acı çektirdiğiniz halkı, doğayı yok ederek nefessiz bıraktığınız tüm canlıların ortak çığlığıdır; ARTIK YETER! Din soslu rantçılığınızla birlikte sizi gönderecek olan halkın direniş gücüdür. Ancak biraz onurunuz varsa istifa edin! SOL parti olarak talana açılan her karış toprağı, halktan, canlılardan çaldıkları yaşamı geri almak için tüm halkımızı birlikte mücadeleye davet ediyoruz. Bu memleket, bu yaşam, bu davet bizim."