Yaşamak bir sanattır. Bu sanatın da güzel bir eseri olmalı öyle değil mi?

Geriye dönüp baktığımızda kimlerin kalbine dokunabilmişiz. Kimin yüzünü gülümsetebilmişiz.  Hayatımızı ne kadar dolu dolu geçirmişiz. Bunu zaman zaman düşünmeliyiz.

Kazanmak çok zor, kaybetmek çok kolay. Her şey de bu böyle aslında. Onun için kazanmak için çabalamalıyız, kazandığımızda da kaybetmemek için çabalamalıyız. Sevgiyi hayatımızdan eksik etmemeliyiz.

Hayata daima pozitif bakmayı bilmeliyiz. Mesela sabah erkenden kalkıp işe gitmek için yola çıkıyoruz. “Sabah erkenden kalkıp işe mi gidilir şimdi?” Diye baktığımızda hayata, günün ilerleyen saatlerinde; “Ben neden varım ki bu dünyada?” Demeye kadar gidiyor bunun sonu. Bunu yapmayalım kendimize.

Yolda yürürken gülümsemeliyiz mesela, selam vermeliyiz karşımızdan gelene; tanımasan bile ne olur ki? O kişi de size gülümsediğinde birbirinizi kalbine dokunmuş olacaksınız.

Mesela, şimdiye kadar bir köpeğe hiç günaydın dediniz mi?

Ben diyorum. Onların da beni anladıklarını düşünüyorum. İletişim demek illaki karşılıklı konuşmak değildir.

Bazen karşılık beklemeden bir şeyler yapmaktır sevgi.

İlla ki hayatımızda olumsuz giden bir şeyler oluyor.

Her günümüz dört dörtlük değil, olması da imkansız.

İnsan, hayatta başına gelebilecek en kötü şeye bile hazırlıklı olmalı ama pozitif bakmayı ihmal etmemeli.

Güzel bakmazsak eğer güzeli göremiyoruz. Bundan emin olun.

Kalplere dokunun…

Sevgi aşılamayı ihmal etmeyin, hele ki gülümsemeyi hiç eksiltmeyin hayatınızdan.

Evet, hayat zaten zor.

Daha da zorlaştırmayalım.

Değerli okuyucular, güzellikler çıksın yolunuza.

Hepinize selam olsun…